Kayıtlar

ÖNE ÇIKAN YAYINLARIM

Malazgirt Zaferi

Resim
Malazgirt, Doğu Anadolu bölgesinde bulunan Muş ilinin yaklaşık 56.000 nüfuslu bir ilçesidir. Malazgirt ilçesi, Muş'un Bulanık ilçesiyle birlikte, Bitlis'in Adilcevaz, Ağrı'nın Patnos ve Tutak, Erzurum'un Karayazı ve Karaçoban ilçeleriyle de komşudur. Malazgirt Savaşı nedir? Kimler arasında oldu? Sultan Alparslan kimdir? İşte Türklere Anadolu'yu yurt yapan 1071 Malazgirt Savaşı'nın nedeni, önemi ve sonuçları ve Sultan Alparslan... TARİHTE MALAZGİRT ZAFERİ Horasan Meliki Çağrı Bey'in son eşinden dünyaya gelen ve amcası Tuğrul Bey'in yerine 27 Nisan 1064'te Büyük Selçuklu Devleti'nin ikinci hükümdarı olan Sultan Muhammed Alparslan, 42 yaşında elde ettiği büyük başarıyla dünya tarihinin geleceğine yön verdi. Malazgirt Savaşı, Sultan Alparslan'ın, Malazgirt'te 26 Ağustos 1071'de Bizans İmparatoru Romen Diyojen'in ordusuna karşı sayı olarak az ancak yürekli askerleriyle asırlarca konuşulacak taktiksel bir savaşla elde ettiği büyük

Ismet inönü Nuri Demirağ hikâyesiinden ibretlik bir bölüm

Resim
  . ..26 Temmuz 1940 günü Milli Şef, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, incelemelerde bulunmak üzere Yeşilköy'deki havaalanına gelir. Gazeteler ziyaret hakkında İnönü'nün Demirağ'dan bilgi alıp sonra da ayrıldığından başka bir ayrıntıya yer vermezler. O görüşmede ikili arasında geçenleri Ufuk Uras'ın Demirağ'ın hemşerisi Divriğili emekli bir Albay olan babası Hasip Uras'ın Hayat bir Tecrübedir kitabındaki mektuptan okuyalım. Hasip Uras'ın ağabeyi Kemal Uras Demirağ'ın Divriği'de açtığı ortaokulundan Gök Okulu'na gelmiş öğrencilerden biridir. Kitapta yer verilen Kemal Uras'ın babasına yazdığı mektupta o gün olanlar anlatılıyor: "Babacığım. Size üzücü bir haber vereceğim. Cumhurbaşkanımız geldiler. Havaalanını ve okulu gezdiler. Her şeyi beğendiler. Nuri Bey'in odasına geçildi. Ben büroda onlara hizmet ediyordum. Nuri Bey, yaptığı işleri bir bir Cumhurbaşkanımıza ve yanındaki kişilere arz etti. Sonunda şöyle konuşma geçti: 'Nuri Bey, her ş

Şeref Malkoçun Erbakanla ilgili bir anısı

Resim
"Nisan 1998'de Erbakan hoca telefonda bana 'Ankara emniyetinden polisler beni almaya geldiler' dedi. 'Hocam nasıl olur, siz başbakansınız, evinizde 10 koruma var. Size bunu nasıl yaparlar?' deyince 'Hemen gel' dedi. Balgat'taki konutuna gittim. Elleri silahlı polisler evi kuşatmışlardı. Amirleri ile görüştüm, 'emir var' dediler. Hemen Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne gittim. Emniyet Müdürü Cevdet Saral'a 'Bunu nasıl yaparsın? -Sen Erbakan hocayı, bir başbakanı nasıl polise aldırırsın?' diye sorunca; kendisi bana bunun savcı Nuh Mete Yüksel'in talimatı olduğunu söyledi. Emniyet ve hükümetle görüşüp polisleri konuttan geri çektirdik." "28 Şubat'ta olan bir olayı anlatacağım. Bunu bir Hasan Gül bir de ben bilirim. İsmail Hakkı Karadayı, Çevik Bir; Tansu Çiller, Süleyman Demirel ve Erbakan Hoca ile bir toplantıya girdi. 28 Şubat postmodern darbesi öncesi Milli Güvenlik Genel Sekreterliği'nde son toplantıydı.. S

İngiliz Lord’unu asan Nazım Paşa

Resim
Paşa var ingilizle bir olup Osmanlıya ihanet eden, Paşa var ingiliz lordunu asan! İngiliz Lord’unu asan Mutasarrıf  Nazım Paşa  1900 lü yılların başı..  Yer Mersin.1860 lı yıllarda başlayan Amerikan iç savaşı sonrası Çukurova’da  pamuk üretimi başlar ve Mersin Çukurova'nın ihracat ve ticaret merkezi haline gelir.  Şehirde 12 konsolosluk ile çok sayıda yabancı acenta ve temsilcilikler vardır. Bir çok yabancı işadamı yaşamakta ve ticaret yapmaktadır. Yoksul ailelerin çocukları ise hamallık yaparak, yoğurt pazarından (bugün hala Yoğurt Pazarı olarak mevcuttur) veya limandan alışveriş yapanların yüklerini taşıyarak ailelerine katkıda bulunmaktadır. 12 yaşındaki Memet de bunlardan biridir. Mersin'de yaşayan İngiliz Lord Thompson , birgün yurt dışından gelen eşyalarını taşıtmak için Memet’i çağırır. Memet, eşyalar çok ağır olduğu için ilk anda kaldıramaz, fakat çevresindekilerin yardımıyla yük Memet’in sırtına yüklenir. Lord’un malikhanesinin taş avlusuna taşır yükü.  Mehmet parasın

Dünyanın gelmiş geçmiş en zengin insanı

Resim
400 milyar dolarlık servetiyle dünyanın gelmiş geçmiş en zengin insanı olan Mali Sultanı Kanku Musa, 14. yüzyılda yaşamış bir hükümdardı. 1324-1325 yıllarında yaptığı hac yolculuğu sırasında yanında 2 ton altın taşıyan Mali Sultanı sadaka olarak dağıttığı altınlarla birçok insanı zengin ederken, Ortadoğu’da ekonomik dengeleri de bozmuştu Basında ve sosyal medyada gelmiş geçmiş dünyanın en zengin adamları listesinde yedi asır önce yaşamış bir Afrika Sultanı'nın ismi sık sık verilir. Basınımızın Mansa Musa diye verdiği Kanku Musa 14. yüzyılda hüküm sürmüş bir Mali Sultanı'dır. Türkiye'nin en önemli Afrika tarihçisi olan Ahmet Kavas, "Geçmişten Günümüze Afrika" isimli kitabında bu sultanın ilginç hikâyesini ve hac yolculuğunu anlatır. Bize yabancı gelen bu sultanın ismini hemen hemen her Afrikalı bilir. Türkiye'de Avrupa'ya dair birçok şey öğretilirken Afrika'nın bu büyük sultanının öğretilmemesi ve bilmememiz ise bizim ayıbımızdır. Mali Sultanı haritalar

Galibiyetler ve mağlubiyetlerin iç yüzü

Resim
Atam; İngiliz YENMİŞ YENMIŞ, Lakin yenilmeliymiş... ■ İNGİLTERE'YE tarihinin en korkunç yenilgilerinden birini yaşatan, 15 bin subay ve askerini esir alan Kut kahramanı Halil Paşa'ya, Mustafa Kemal Türkiye’ye girme yasağı, Türk dış elçiliklerinde yemek yeme yasağı koydu. Gelecek olursa derhal sınırdışı edilmesi talimatı vermesine rağmen Halil Paşa Batum üzerinden Trabzona geldi. M. Kemal'in emriyle sınır dışı edildi. (Murat Bardakçı, Tarihçi yazar) ■ Vatan bizimdir, Kaçan Haindir. Düşmana sırtını döneni vururum, ben dönersem sizde beni vurun. Emrini veren ve ezbere FETİH Süresini okuyarak düşman üzerine giden KAHRAMAN deli HALİT PAŞA. (1923'te Meclis koridorunda, Sırtından vurularak Şehit edildi) ■ Siz LOZANDA  kurtuluş savaşında ŞEHİT  olan Askerlerimizin kanını sattınız. Diyen Ali Şükrü bey öldürüldü. (Ali Şükrü Bey) ■ M.Kamal'in, orduyu savaşmadan  General Allenby'e teslim etmesi (Filistin cephesindeki 70 bin kişilik orduyu tek kurşun atmadan teslim etti) sad

Ben laik bir devletin Cumhurbaşkanıyım, camiye gitmem.

Resim
MÜSLÜMANLAR, ÜZERLERİNE ATILAN ÖLÜ TOPRAĞINDAN UYANMADIĞI SÜRECE DÜNYADA VE AHİRETTE, BAŞLARINA GELECEK HER TÜRLÜ BELA VE MUSİBETİ HAKEDİYOR DEMEKTİR İsmet İnönü: "Ben laik bir devletin Cumhurbaşkanıyım, camiye gitmem." Geldi İsmet, Kesildi kısmet 7. CHP Kurultayında konuşan Hamdullah Suphi Tanrıöver şöyle diyor: ...." Altı tane meclis hademesi yanıma geldi, gözleri yaşlı olarak şunları söylediler: "Vallahi Billahi, altı köyümüzde bir tek imam kaldı. Ölülere nöbet bekletiyoruz. Ondan kalkıp bu köye geliyor ve boyuna Köy değiştiriyor. Eğer, bize imam hatip vermezseniz ölülerimizi köpek leşleri gibi toprağa gömeceğiz." Chp 7. Kurultay tutanağı, sayfa: 457 Üst düzey din görevlilerinin bu konudaki çaresizliklerinden dolayı yaşamış oldukları bu vicdan azabına örnek olması bakımından dönemin İstanbul Müftüsü ile Sulhi Dönmezer arasında geçen şu diyalog oldukça anlamlıdır: 1941 yılında Sulhi Dönmezer, Cumhuriyet döneminin ilk İstanbul Müftüsü olan Mehmed Fehmi Efendi’